• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı

90. Sevim Burak

SEVİM BURAK

(1931-1983)

Hikâyeci; Üsküdar Kuzguncuk’ta yaşadı. İstanbul Ortaköy’de doğdu (29 Haziran 1931). Kaptan olan babası Mehmet Seyfullah Burak, geçmişinde çok sayıda kaptan paşaların olduğu bir Osmanlı ailesinden gelmektedir. Annesi Anne-Maria Mandil 1910’lu yıllarda savaş dalgalarıyla, Bulgaristan veya Romanya’dan İstanbul’a sürüklenerek Kuzguncuk’a yerleşmiş bir Yahudi ailenin kızıdır. Anne-Maria, on beş yıl sonra Müslüman olup adını Aysel Kudret’e çevirmiştir. Sevim Burak, Nakkaştepe’deki 45. İlkokul’u, Tünel’deki Alman Lisesi’nin orta kısmını bitirdikten sonra eğitimini sürdürmedi. Profesyonel mankenlik, terzilik ve kitabevlerinde tezgâhtarlık gibi işlerde çalıştı. Kısa bir süre, sipariş üzerine elbise diktiği butiğini yönetti. On sekiz yaşında keman sanatçısı Orhan Borar, otuz yaşında ressam Ömer Uluç’la olmak üzere iki defa evlendi, ayrıldı. İkinci eşiyle bir süre Nijerya’da yaşadı. Kalp ameliyatı için yattığı Haseki Hastahanesi’nde ameliyat edilemeden öldü (31 Aralık1983). Nakkaştepe Mezarlığı’nda toprağa verildi.

İlk hikâyesi Yeni İstanbul gazetesinde yayımlandı (1951). Sonraki yıllarda hikâyeleriyle Ulus ve Milliyet gazeteleriyle Yenilik ve Türk Dili dergilerinde göründü. 1965’te Yanık Saraylar adlı hikâye kitabı çıkınca ilgiyle karşılandı; tartışıldı. Kendimi anlatıyorum dediği Levanten kültürünün ruhunu yansıtan hikâyelerinde Tevrat’ın anlatımından yararlandı. Söz dizimi ve yazım kurallarını zorlayarak yer yer şiire yaklaşan bir hikâye dili oluşturdu. Diğer eserleri arasında Afrika Dansı (1982) ve Sahibinin Sesi (1985) bulunmaktadır. Hayatının önemli bir bölümü, doğumundan kısa bir süre sonra ailesinin geri döndüğü Kuzguncuk’ta geçti. Yirmi bir yaşına kadar Kuzguncuk’un tepesindeki baba evinde babaannesi ve büyük babasıyla yaşadı.

Hikâyelerinin fonunda 1930’ların İstanbul, özellikle de Üsküdar, Bağlarbaşı, Kısıklı, Kuzguncuk gibi semtler; buralardaki Türk, Ermeni, Yahudi topluluklarının iç içe yaşayışları vardır. Katıldığı bir mankenlik yarışmasında tanıştığı jüri üyesi Peyami Safa’yla aralarında başlayan duygusal yakınlık, bir ara Peyami Safa’yı da peşinden Kuzguncuk’a kadar getirmiştir. Ölümünden sonra, Kuzguncuk’ta yaşadığı eve “Sevim Burak 1931-1975 Yılları Arasında Bu Evde Yaşamıştır” levhası çakılmıştır.

 

Cumhuriyetin Üsküdar 100’leri
 
 
 
 
 
 
Aktif Ziyaretçi30
Bugün Toplam141
Toplam Ziyaret4187
Üyelik Girişi
Takvim
Hava Durumu