SAMİHA AYVERDİ
(1905-1993)
Romancı, yazar ve mutasavvıf.
21 Kasım 1905’te İstanbul Şehzadebaşı’nda dünyaya geldi. Babası piyade kaymakamı İsmâil Hakkı Bey, annesi Meliha Hanım’dır. Soyu baba tarafından Ramazanoğulları’na, anne tarafından Budin’de medfun Bektaşî dervişi Gülbaba’ya dayanır. Büyük dedesi Hilmi Bey’in ağabeyi, II. Abdülhamid’in Meclis-i Mâliyye reisi İbrâhim Efendi, yazarın İbrahim Efendi Konağı adlı otobiyografik eserinin kahramanıdır. Samiha Ayverdi’nin, karakteri üzerinde sosyal seviye ve görgü bakımından, İstanbul’un seçkin ailelerinden birine mensup olan büyükannesi Hâlet Hanım’ın önemli rolü olacaktır.
Samiha Ayverdi 1921’de Süleymaniye İnâs Rüşdiyesi’ni bitirdi. Ardından tahsiline özel olarak devam etti, iyi derecede Fransızca öğrendi, keman dersleri aldı. Öğrenme isteğini etkileyen zengin bir kütüphanenin elinin altında bulunması onun bilgi ve kültürünün gelişmesinde büyük rol oynadı. Henüz on iki yaşında iken babasının kütüphanesindeki bazı eserleri okumuştu. On dokuz yaşında evlendirildiyse de ruhen ve fikren anlaşamadığı eşinden bir kız çocuğu dünyaya getirdikten sonra ayrıldı. Küçük yaşından itibaren babasıyla beraber katıldığı selâmlık sohbetleri sayesinde dönemin önemli şahsiyetleriyle tanışması, bu sohbetlerde edindiği bilgi ve kültür birikimi Ayverdi’nin öğrenmeye hevesli karakterini besledi ve kuvvetli hâfızasının yardımıyla eserlerine malzeme kaynağı teşkil etti. Sultan Reşad ile Sultan Vahdeddin dönemlerini, II. Meşrutiyet ile İttihat ve Terakkî zamanını, Balkan muharebeleri, I. Dünya ve İstiklâl savaşlarını, Cumhuriyet devrini idrak eden yazar bu yıllara ait müşahedelerini, intibalarını ve bilhassa toplumun kaybettiği değerleri eserlerine geniş biçimde yansıttı. Hayatında asıl yetiştirici rolü olan rehber ise annesi vasıtasıyla intisap ettiği Hırkaişerif Ümmü Kenan Dergâhı postnişini Kenan Rifâî (Büyükaksoy) oldu. Kuzeni rûhiyat muallimi ve yazar Semiha Cemal’in genç yaşta ölümü üzerine Kenan Rifâî, “Onun yerine sen yazacaksın” diyerek Samiha Ayverdi’yi teşvik etti, böylece dünya görüşünün gelişmesinde ve birçok eserin yazılmasında önemli rol oynadı.
Yazarlığı dışında faal bir cemiyet hayatı olan Ayverdi, aksiyoner ve birleştirici mizacıyla bazı sosyal ve kültürel kurumların oluşmasını teşvik etti ve birçoğunun faal üyesi olarak hizmette bulundu. Bunlar arasında İstanbul Fetih Cemiyeti, İstanbul Enstitüsü, Yahya Kemal Enstitüsü, Türk Ev Kadınları Kültür Derneği ve Kubbealtı Akademisi sayılabilir. Bu kuruluşlarda konferanslar verdi, sohbet toplantılarına katıldı, özellikle millî kültür ve sanatların yeni nesillere aktarılmasında önemli katkıları olan mûsiki, hat ve tezhip kurslarının açılmasını sağladı. Dinî hayatla ilgili uygulamaların unutulmaması ve günlük yaşayışa geçirilmesi, bunlar arasında çocuk iftarları, isim koyma, âmin alayı, dinî nikâh gibi merasimlerin kendi çevresinden başlayarak yaygınlaştırılmasını teşvik etti. Kendisine gelen bütün mektupları cevaplandırdığı bilinen Samiha Ayverdi’nin siyaset, eğitim, kültür, dil konusu ve toplum ahlâkı gibi Türkiye’nin birçok meselesine dair dönemin başbakanları ile bakanlarına, parti ve belediye başkanlarına yazdığı mektuplar bu konudaki hassasiyetini göstermektedir (mektupların büyük bir kısmı İsmet Binark tarafından Samiha Ayverdi’nin Mektupları adıyla yayımlanmıştır [İstanbul 2002]).
Samiha Ayverdi, Balkanlar’ın ve Avrupa’nın pek çok şehrini gezdi. 1980’de Libya hükümetinin desteğiyle İspanya’nın Sevilla şehrinde düzenlenen İslâm Konferansı için hazırlık toplantısına bir tebliğle katıldı. Bu gezilerini ve intibalarını Yeryüzünde Birkaç Adım adlı eserinde anlattı (1984). Mimarlık tarihi araştırmacısı Ekrem Hakkı Ayverdi’nin kardeşi olan ve Türkiye Millî Kültür Vakfı, Türk Edebiyatı Vakfı, Aile Araştırmaları Kurumu, Türkiye Yazarlar Birliği gibi birçok kuruluş tarafından kendisine ödül verilen Samiha Ayverdi 22 Mart 1993’te Fatih’teki evinde vefat etti; ramazan bayramının ilk gününe rastlayan 24 Mart’ta Merkezefendi Kabristanı’nda toprağa verildi.
Yayın dünyasına geç girmekle beraber Samiha Ayverdi’nin verimli bir yazı hayatı olmuştur. İlk romanı Aşk Budur’u (1938) otuz üç yaşında iken çıkarmış, daha sonra arka arkaya bir hikâye kitabıyla yedi roman yayımlamıştır. O yıllarda Necip Fazıl Kısakürek, Refi Cevat Ulunay ve Adile Ayda gibi yazarlar bu eserler hakkında övücü yazılar yazmıştır. Son romanı Mesihpaşa İmamı’nın (1948) ardından roman yazmayı bırakan Ayverdi’nin mensur şiir, deneme, hâtıra yazıları yanında fikrî, içtimaî ve tarihî konularda çok sayıda eseri bulunmaktadır. “Emanet” başlığını taşıyan mensur şiir tarzındaki ilk yazısı 28 Haziran 1946 tarihli Büyük Doğu’da çıkmış, daha sonra ölümüne kadar Türk Yurdu, Resimli İstanbul Haftası, Anıt, Havadis, Türk Kadını, Tercüman, Türk Edebiyatı, Kubbealtı Akademi Mecmuası gibi gazete ve dergilerde yazıları yayımlanmıştır.
Samiha Ayverdi’nin yazılarında olduğu gibi roman ve hikâyelerinde de anlatım tekniğini mesele yapmadığı, buna karşılık kendi dünya görüşünü telkin ettiği görülür. Bu bakımdan tezli roman kategorisine giren hemen bütün romanlarında tasavvufa açılan platonik bir aşkı ve kahramanların iç dünyasını aydınlatan irşad edici bir dost bulunur. Hâtıra türü eserlerinde de Osmanlılar’ın son dönem sosyal hayatını, zengin sınıfın asaletini, zarafetini, dostluğa ve sohbete açık mizacını, çevrelerindeki insanlara karşı sevgi ve merhamet duygularını, bu arada İstanbul’un güzelliklerini dile getirir. Bununla beraber roman ve hâtıra türü eserleri açık şekilde birbirinden ayrılmaz. Roman ve hikâyelerine kendi hayat tecrübeleri ve gözlemleri girdiği gibi hâtıralarında da edebî üslûp ve kurgu dikkati çeker. Fikir yazılarında İslâm anlayışının taassupla dar ve katı kalıplara hapsedilmesine karşı çıkan Samiha Ayverdi bu konuda tasavvufî hayatın önemini vurgular. Osmanlı Devleti’nin var oluşunun ve medeniyetinin sırrını da İslâmiyet’in ve Türklüğün mükemmel bir terkibi olarak görür.
Eserleri
Roman ve Hikâye:
Aşk Budur (1938)
Batmayan Gün (1939)
Mâbette Bir Gece (1940)
Ateş Ağacı (1941)
Yaşayan Ölü (1942)
İnsan ve Şeytan (1942)
Son Menzil (1943)
Yolcu Nereye Gidiyorsun? (1944)
Mesihpaşa İmamı (1948)
Hâtıra:
İstanbul Geceleri (1952)
İbrahim Efendi Konağı (1964)
Bir Dünyâdan Bir Dünyâya (1974)
Hâtıralarla Başbaşa (1977)
Yeryüzünde Birkaç Adım (1984)
Rahmet Kapısı (1985)
Ne İdik Ne Olduk (1986)
Bağ Bozumu (1987)
Hey Gidi Günler Hey (1988)
Küplüce’deki Köşk (1989)
Râtibe (2002)
İki Âşinâ (2003)
Nesirler, Tarihî ve Fikrî Eserler:
Yusufcuk (1946)
Ken’an Rifâi ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık (1951, Safiye Erol, Sofi Huri, Nezihe Araz’la birlikte)
Edebî ve Mânevî Dünyâsı İçinde Fâtih (1953)
Boğaziçi’nde Târih (1966)
Misyonerlik Karşısında Türkiye (1969)
Türk-Rus Münâsebetleri ve Muhârebeleri (1970)
Türk Tarihinde Osmanlı Asırları (1975)
Millî Kültür Meseleleri ve Maârif Dâvâmız (1976)
Âbide Şahsiyetler (1976)
Kölelikten Efendiliğe (1978)
Dost (1980)
Mektuplardan Gelen Ses (1985)
Hancı (1986)
Ah Tuna Vah Tuna (1990)
Türkiye’de Ermeni Meselesi (Neşide Kerem Demir imzasıyla, 1976)
Dile Gelen Taş (1999)
Ezelî Dostlar (2004)
Mülâkatlar (2005)
Dünden Bugüne Ne Kalmıştır? (2006)
Arkamızda Dönen Dolaplar (2007)
Kaybolan Anahtar (2008)
Paşa Hanım (2009)
Ebâbil Kuşları (2010)
(Samiha Ayverdi’nin kitap ve makale olarak bütün yayımlarıyla hakkında yapılmış çalışmaların açıklamalı bibliyografyası için bk. İsmet Binark, Sâmiha Ayverdi Bibliyografyası, İstanbul 1999).
https://islamansiklopedisi.org.tr/ayverdi-samiha