• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı

71. Oktay Rifat

OKTAY RİFAT

(1914-1988)

Mezarı Karacaahmet’te bulunan şair, roman ve tiyatro yazarı; resimle de meşgul olmuştur. Trabzon’da doğdu (10 Haziran 1914). Tam adı Ali Oktay Rifat’tır. Kullanmadığı halde Horozcu soyadını aldığı bazı kaynaklarda geçmektedir. Babası Samih Rifat, annesi Münevver Hanım’dır. İlkokul’dan sonra Ankara Erkek Lisesi’ni (1934) ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi (1937). Sorbonne Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde başladığı doktorasını, üç yıl devam ettikten sonra, savaş dolayısıyla yarım bırakmak zorunda kaldı (1943). Yurda dönüşte bir süre Ankara’da Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde çalıştı. Avukatlık yaptı. Devlet Demir Yolları’ndaki “Birinci İşletme avukatlığı” görevinden (1961-1973) emekli olunca İstanbul’a yerleşti. Üsküdar Kuzguncuk’ta yaşadı. 18 Nisan 1988’de öldü. Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Hece ölçüsüyle yazdığı ilk şiirleri Varlık dergisinde yayımlandı. Aile, Yaprak, Yeditepe, Yeni Dergi, Gösteri, Adam Sanat şiir ve yazılarını yayımladığı diğer dergilerdir. Orhan Veli ve Melih Cevdet Anday’la beraber yayımladıkları Garip (1941) kitabı Türk şiirinde önemli bir dönüşümü gerçekleştiren bir harekete öncülük etti. Garipçiler bir taraftan şiirin vezin, kafiye gibi geleneksel biçimlerine, diğer taraftan da “şairane” içeriğine karşı çıktılar. Serbest vezinli, gündelik yaşamın sıradan duyarlıklarına yer veren “yeni” bir şiir anlayışını savundular. Perçemli Sokak’a (1956) kadar bu anlayışa büyük oranda bağlı kalan şair, toplumsal konulara da yer vermesiyle farklı bir içeriğe yönelir. Gerçeği ve anlamı iletmede yeni imkân arayışları içinde göründüğü Perçemli Sokak’ta öz ve biçim yoğunlaşması hissedilir. 1960’tan sonra toplumsal temalara tekrar dönerse de artık 1940’lardaki şair değildir (Elleri Var Özgürlüğün, 1966). Yeni Şiirler’de (1973) tarihe, özellikle de Osmanlı tarihine yöneldiği görülür. Şairliğiyle tanınmasına rağmen romanlar (Bir Kadının Penceresinden, 1976; Danaburnu, 1981), tiyatro eserleri de yazmış (Bir Takım İnsanlar, 1961), eserleriyle 1955’ten başlayarak çeşitli ödüller almıştır. Denemeleri ölümünden sonra Şiir Konuşması (1992) adıyla kitaplaştırılmıştır. Resim de yapan sanatçı sergiler açmıştır.

İSTANBULLU

(…) Sultantepesinde savrulur saçların

İskele meydanında uçar eteklerin

Bu bulutlar bu rüzgârlar senin

Sana vergi güzelim havalı olmak

Çıtır pıtır konuşmak Soyunur dökünürsün çarşı dönüşü

Saksıları sularsın Alt katta çamaşırlar ıslanır

Bir şamata pencereden pencereye

Serçeler senden beter

Sana vergi İstanbullum

Bir çırpıda Üsküdar olmak.

Oktay Rifat

Cumhuriyetin Üsküdar 100’leri
 
 
 
 
 
 
Aktif Ziyaretçi27
Bugün Toplam136
Toplam Ziyaret4182
Üyelik Girişi
Takvim
Hava Durumu