• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı

66. Münevver Ayaşlı

MÜNEVVER AYAŞLI

(1906-1999)

Selânik’te doğdu. Babası Miralay Cafer Tayyar Bey’in görevi dolayısıyla küçük yaştan itibaren Osmanlı coğrafyasının çeşitli yerlerini dolaştı. Halep’te ve Beyrut’ta bir süre Alman Mektebi’nde okudu (1914). Ardından Paris’te Collège de France ile École des Langues Orientales’e devam etti. Burada Arapça ve Farsça’nın yanı sıra ünlü şarkiyatçı Louis Massignon ile Henri Massé’den tasavvuf dersleri aldı ve onların teşvikiyle İslâm tasavvufuna yöneldi. Bu arada Stuttgart Kraliyet Konservatuvarı’na devam etti.

İstanbul’da Alman asıllı bir hocadan arkadaşı Fatma Rikkat Kunt ile beraber piyano dersleri aldı. 1930 yılında Tanzimat dönemi devlet adamlarından Sâdullah Paşa’nın oğlu Nusret Sadullah ile evlendi. 1934’te soyadı kanunu çıkınca, eşinin atalarının Bünyâmin Ayâşî’ye nisbeti sebebiyle Ayaşlı soyadını aldı. Hariciyeci olan eşinin görevi dolayısıyla uzun süre saray ve konak çevrelerinde zengin bir kültür muhiti içinde bulundu. 1944’te eşinin ölümünden sonra kültür, sanat ve edebiyatla yakından ilgilenmeye başladı. 1984’te Türkiye Yazarlar Birliği tarafından Üstün Hizmet ödülüne lâyık görüldü. Ölümüne kadar bir sanat ve kültür mahfili olan Beylerbeyi’ndeki Ayaşlı Yalısı’nda yaşadı. 20 Ağustos 1999’da vefat etti ve Rumelihisarı Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi.

Adı daha çok Yeni İstanbul (1965), Sabah (1968) ve Yeni Asya (1972) gazetelerinde yayımladığı günlük fıkralarla duyulan Ayaşlı roman ve hâtırat türü eserlerinde, yakından tanıdığı Osmanlı hânedanı mensuplarıyla Cumhuriyet döneminin bazı seçkin ailelerinin hayatını, Türk halkının örf, âdet ve geleneklerini anlatır. Kendisinin bizzat yaşadığı, fakat bugün artık masal olmuş eski İstanbul’un giderek kaybolan maddî ve mânevî güzellikleri onun hikâye ettiği konuların başında gelir. Eserlerinde genel olarak, yerli kültürü savunan devrin bir kısım muhafazakâr aydınları gibi Tanzimat’tan bu yana Batı dünyasının giriştiği kültür emperyalizmi üzerinde durur. Sonu ölümle biten bir aşk hikâyesinin konu edildiği, birbirinin devamı mahiyetindeki romanlarında, çöken imparatorluktan yeni kurulan Cumhuriyet’e geçerken kuşaklar arasında meydana gelen kültür değişimini ve buhranını işlemiştir. Türkiye’nin yakın tarihi açısından büyük önem taşıyan hâtıralarında, küçük yaştan itibaren tanıdığı siyasî ve edebî şahsiyetlerle bizzat şahit olduğu önemli olaylar hakkında ilk elden gözlemleri yer alır. Özellikle Teşvikiye’de oturduğu 1930’lu yıllarda dönemin önde gelen şahsiyetleri Abdülhak Hâmid’den Yahya Kemal’e, Necip Fazıl’dan Âsaf Hâlet Çelebi’ye, İsmail Hami Danişmend’den Mithat Cemal Kuntay, Namık İsmail ve Burhan Toprak’a kadar oldukça geniş bir şair, yazar ve ressam kadrosunu yakından tanıması hâtıralarını daha da önemli bir duruma getirir. Münevver Ayaşlı gerek “evlâd-ı fâtihân”dan bir aileye mensup olması, gerekse çocukluk yıllarını Rumeli topraklarında geçirmesi dolayısıyla hayatının sonuna kadar kaybedilen bu coğrafya için gözyaşı dökmüş, Balkan kavimlerinin Türk izlerini sile sile bitiremedikleri bu topraklara âdeta mersiyeler yazmıştır. Onun eserlerinde üzerinde ısrarla durduğu bir konu da eski İstanbul ve asırlar içinde teşekkül eden Boğaziçi medeniyetidir. Özellikle bu amaçla kaleme aldığı Dersaâdet’te II. Meşrutiyet sonrasından başlayarak Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar olan dönemin İstanbul’unun bir bakıma taşıyla toprağıyla, yalısı ve köşküyle, daha da önemlisi İstanbullu denilen insanlarıyla bir portresini çizmiştir.

Eserleri

Roman: Pertev Bey’in Üç Kızı (1968), Pertev Bey’in İki Kızı (1969), Pertev Bey’in Torunları (1975), Pertev Bey’in Üç Kızı (1976, üç kitap bir arada).

Gazete Yazıları: XIX. Asır, Teşrîn-i Sâni ve Ötesi, Kıbrıs Fetvâsı (1971), Edeb yâ Hû (1984), Geniş Ufuklara ve Yabancı İklimlere Doğru (1991).

Hâtıra: Başvekilimizi Tanıdım (1968), İşittiklerim, Gördüklerim, Bildiklerim (İstanbul 1973), Dersaâdet (İstanbul 1975), Avrupa-i Osmânî: Rumeli ve Muhteşem İstanbul (İstanbul 1990).

Münevver Ayaşlı’nın Rumelihisarı Mezarlığı’ndaki aile kabristanı

Cumhuriyetin Üsküdar 100’leri
 
 
 
 
 
 
Aktif Ziyaretçi16
Bugün Toplam160
Toplam Ziyaret4206
Üyelik Girişi
Takvim
Hava Durumu