• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı

62. Mimar Kemalettin Bey

MİMAR KEMÂLEDDİN BEY

(1870-1927)

Çocukluğu Üsküdar İbrahimağa’da geçen ve Millî Mimarî akımına öncülük eden ünlü mimar.

İstanbul Acıbadem’de doğdu (1870). Ahmed Kemâleddin adını da kullandıysa da asıl adı Mahmud Kemâleddin’dir. İbrahim Ağa Sıbyan Mektebi’nde, Şemsülmaârif ’te ve Numûne-i Terakki’deki eğitiminin ardından 1887-1891 yılları arasında okuduğu Mühendis Mektebi’nden sanayi madalyası alarak birincilikle mezun oldu. Burada Alman mimar A. Jasmund’un mimarlık derslerine özen gösterdi, okulu bitirince Jasmund’un asistanı oldu.

Devlet tarafından gönderildiği (1895) Berlin’de iki yıl mimarlık eğitimi gördü, çeşitli mimarlık bürolarında çalıştı. İstanbul’a dönünce Hendese-i Mülkiye’de göreve başladı. Harbiye Nezâreti’nde Ebniye-i Askeriyye mimarlığına tayin edildi (1901). 1908 yılında Osmanlı Mimar ve Mühendis Cemiyeti adıyla bir teşekkül kurdu. Cemiyetin 1912’de ara verilen faaliyeti 1919’da tekrar başladı. 1909’da Evkaf Nezâreti’nde baş mimarlığa atandı. Burada bulunduğu yıllarda önemli eski yapıların onarımlarını gerçekleştirdi. Beş yeni Vakıf Han, birçok türbe ve cami yaptı. Rusya tarafından kendisine ikinci rütbeden Saint Ilyatislas nişanı verildi (1910). Mescid-i Aksa ve Kubbetüssahra’nın onarımı için müftü tarafından Kudüs’e çağrıldı. Başarısından dolayı, İngiliz Kraliyet Mimarlar Akademisi’ne (RIBA) şeref üyesi olarak seçilen 49 kişiden biri oldu. Ankara Palas’ın yapımının tamamlanması için Kudüs’ten çağırıldı (1925). Maârif Vekâleti’nce kurulan Sanâyi-i Nefîse Encümeni başkanlığına getirildi (1926). Ankara’da birçok yapıya imza attı. Vakıflar Genel Müdürlüğü Heyeti Fenniye Müdürü sıfatıyla çalışmalar yürütürken Ankara Palas şantiyesinde kaldığı odada geçirdiği beyin kanaması sonucu öldü (1927). Naaşı İstanbul’a gönderildi. Karacaahmet’te Nuhkuyusu yakınlarına defnedildi.

Yol çalışmaları sırasında bozulan mezarı Beyazıt Camii haziresine taşındı. Mimarlık açısından en verimli dönemi 1909- 1919 arası olmuştur. Evkaf Nezâreti’ne bağlı vakıf yapılarının onarımıyla uğraşacak bir inşaat ve tamirat müdürlüğü kurulmuş ve başına getirilmiştir. “Kemaleddin Okulu” diye adlandırılabilecek bu büro, millî mimarlık anlayışını ülkenin bütün yörelerinde uygulayan bir dizi mimar, mühendis ve yapı ustasının yetişmesine imkân hazırlamıştır. Mimar Sinan hayranı olan, mimarlık ile mühendisliği çok başarılı bir şekilde birleştiren Kemâleddin, klasik mimarîye dönüş çabasıyla eserler vermiştir. Bir yönüyle de çağdaş Türk mimarlığının öncülerindendi. Hem klasist, hem modernist hem millî, hem evrensel olarak nitelenmiştir. Ahmet Cevad Paşa Türbesi, (Fatih-İstanbul 1901) Filibe Gar Binası, (Bulgaristan 1908) Kamer Hatun Camii, (Beyoğlu-İstanbul 1911) Birinci Vakıf Hanı, (İstanbul 1918) Harikzedegan Kat Evleri, (Lâleli-İstanbul 1922) Ankara Palas (1927) Ankara İkinci Vakıf Hanı (1927) Devlet Demir Yolları Genel Müdürlüğü, (Ankara 1928) Ankara Gazi İlk Muallim Mektebi (1930) eserlerinden bazılarıdır.

 

Dördüncü Vakıf Han; 1912’de inşasına başlanmasına rağmen savaş sebebiyle 1926 yılında tamamlanabildi. Binadaki tüm mimari detaylar özenle korunarak yenilenen bina şu anda, Otel olarak konaklama hizmeti vermektedir.

 

Ankara Evkaf Apartmanı, Batı ve Osmanlı mimari anlayışlarının harmanlanmış bir örneğidir. Bina günümüzde Ankara Devlet Tiyatrosu’nun merkezi olarak kullanılmaktadır.

Cumhuriyetin Üsküdar 100’leri
 
 
 
 
 
 
Aktif Ziyaretçi37
Bugün Toplam41
Toplam Ziyaret4087
Üyelik Girişi
Takvim
Hava Durumu