• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı

48. İsmail Dümbüllü

 İSMAİL DÜMBÜLLÜ

 (1897-1973)

Adı Üsküdar’la beraber hatırlanan geleneksel halk tiyatrosunun ünlü ismidir. Üsküdar Süleymanağa mahallesinde doğdu (1897). Tam adı İsmail Hakkı’dır. Peruz Hanım’ın “Dümbüllü” kantosunu bir gazel ilave ederek söylemeye başlamasından sonra Dümbüllü adı üzerinde kaldı. Babası II. Abdülhamid’in silahdarlarından Zeynel Abidin Efendi, annesi Fatma Azize Hanım’dır. Üsküdar’da Toptaşı Askerî Rüştiyesi’nde okurken Doğancılar’daki Dilküşa Tiyatrosu’nda seyrettiği Kel Hasan’dan etkilenip okuldan ayrıldı. Amatör olarak Karagöz Hüseyin’in, profesyonel olarak Kel Hasan’ın (1917) tiyatrolarında sahneye çıktı. Kel Hasan’ın çırağı oldu; 1926’ya kadar onun yanında çalışarak tulûat geleneğini öğrendi. Küçük İsmail, Âsım Baba, Ali Bey ve Naşit Özcan gibi dönemin ünlü ortaoyuncularının yanında, ikinci komik olarak çalıştı. Tevfik İnce ile beraber kendi topluluğunu kurarak (1928) Şehzadebaşı’ndaki Hilal Tiyatrosu’nda oyunlarını sergiledi. Anadolu turnelerine çıkmaya başladı (1933). Ses tonu, saf görünüşü, en olmadık nükteleri savurup geçişi, kendine has mimikleri ve seyircisiyle bütünleşebilmesi gibi özellikleriyle halk tarafından tutuldu. “Ayşem”, “Cebe Gitti”, “Bülbül” gibi bazı operetlerde oynaması da bu döneme rastlar. Giderek değişen tiyatro anlayışı ve beğenisine rağmen, kıdemli ustalarından, özellikle de Naşit’ten sonra geleneksel tiyatronun en ünlü adı oldu; bu halk sanatını uzun yıllar sürdürdü. O, ortaoyunu tiplerini tiyatro sahnelerinde canlandırdığı için bu oyunu sahneye çıkarmış da sayılabilir. Oynadığı oyunlardan en çok Gözlemeci, Kavuklu’ya Hile, Çifte Hamamlar, Ters Biyav ve Kanlı Nigar’ı severdi. 1946’dan sonra filmler de çevirmeye başladı. Dümbüllü Macera Peşinde, Dümbüllü Sporcu, Dümbüllü Tarzan gibi bazı filmlerinde doğrudan doğruya kendini oynadı. Memiş (1947), Keloğlan, İncili Çavuş, Nasrettin Hoca beyaz perdede canlandırdığı tipler oldu. Bunların arasında en çok Nasrettin Hoca ile özdeşleşti. Ancak filmlerde tiyatrocu İsmail Dümbüllü düzeyinde başarılı olamadı. 1968’de jübile yaparak sahneyi bıraktı. Kel Hasan’dan aldığı kavuğu, geleneğe uyarak Münir Özkul’a devretti. Bu tarihten sonra zaman zaman sahneye çıkmayı, radyo oyunlarında rol almayı sürdürdü.

Geçirdiği trafik kazasının ardından hayatını kaybetti (5 Kasım 1973). Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. Ölümünden sonra, Sadi Yaver Ataman tarafından hazırlanan Dümbüllü İsmail Efendi (1974) adlı kitapta hayatı, teybe alınmış bazı hatıraları ve oyunlarına yer verildi. 1980’de Müjdat Gezen’in girişimiyle Karagözcüler ve Ortaoyuncular Derneği tarafından adına konulan ödülü Münir Özkul, Nejat Uygur, Altan Erbulak, Suna Pekuysal, Savaş Dinçel, Ali Sürmeli, Ferhan Şensoy, Levent Kırca aldı. Adı Üsküdar’la özdeşleşmiş olan Dümbüllü, Üsküdar’ın değişik yerlerinde sergilediği oyunları, At Pazarı denilen meydancıkta manav dükkânı bulunan eski tulumbacılardan Çamur Şevket’le esprileşmeleri ve yürürken geriye dönüp peşine takılan çocukları kovalayan görüntüsüyle hâlâ hatırlanan bir simadır.

Cumhuriyetin Üsküdar 100’leri
 
 
 
 
 
 
Aktif Ziyaretçi25
Bugün Toplam29
Toplam Ziyaret4075
Üyelik Girişi
Takvim
Hava Durumu