ÜSKÜDAR TEBHİRHANESİ

Tebhirhaneler salgın hastalıklarla mücadele için kurulan sağlık merkezleridir. Tebhirhane  'buhar evi, buğu evi' olarak ifade edilebilir. Tebhirhanelerde eşyaların yüksek derecede buhardan geçirilerek dezenfekte olması sağlanmıştır. Kolera, çiçek, veba, kızamık, tifo, dizanteri, difteri, verem, lohusa humması ve boğmaca gibi bulaşıcı hastalıklara yakalananların giysileri, tebhirhanelerde dezenfekte edilirdi. 

Üsküdar Tebhirhanesi. bulaşıcı hastalıklara yakalanan hastaların giysilerini dezenfekte etme amacıyla kurulan üç tebhirhaneden birisidir.

Üsküdar Tebhirhanesi 1893'teki kolera salgını devam ederken, özellikle de Üsküdar'da tehlikeli bir biçimde yayılması üzerine, II. Abdülhamit, Fransız bilim adamı Louis Pasteur'den yardım istemiş, Fransadan gelen Dr. Andre Chantemesse2in şehirde incelemeler yaptıktan sonra düzenlediği rapor doğrultusunda, Gedikpaşa, Tophane ve Üsküdar'da üç Tebhirhane açılmasına karar verilmiştir. bu üç tebhirhaneden çok sonra, 1916 yılında bir Tebhirhane de Tuzla'da açılacaktır. 

Üsküdar'ın değerli simalarından Ahmed Yüksel Özemre'nin dedesi Enderunlu Ahmed Refik Bey'in, ilk açıldığından itibaren yirmibeş yıl müdürlüğünü yaptığı bu tebhirhane, tıp trihi açısından sadece Üsküdar'ın değil, tüm İstanbul'un önemli bir değeridir.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İBB Miras tarafından çalışmaları devam eden tebhirhanenin yakın zamanda rstorasyonunun tamamlanması planlanmaktadır.

Yılmaz, Sinan. Altın Şehir Üsküdar.İstanbul: Ötüken Neşriyat, 2017.