• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı
    • Acıbadem Türk Telekom Şehit Mete Sertbaş Ortaokulu /2024
    • Geçmişten Geleceğe Başarının adı

30. Feyhaman Duran

FEYHAMAN DURAN

(1886-1970)

Feyhaman Duran'ın otoportresi (1959)

Çengelköy’de evi bulunan portre ressamı. İstanbul Kadıköy’de doğdu (1886). Tam adı İbrahim Muslühiddin Feyhaman’dır. Babası Süleyman Hayri Bey, annesi Fatma Hanım’dır. Sonradan, büyükbabası Duran Çavuş’un adını kendine soyadı olarak aldı. Baba tarafından soyu Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’ya çıkar. Resme olan yeteneği, 1895’te girdiği Galatasaray Sultânîsi’nde okurken ortaya çıktı. Bu okulda Tevfik Fikret, ressam Şevket Dağ, Viçen Arslanyan Efendi gibi hocaların öğrencisi oldu. Hüsnühatta ilgisinde okulun ünlü hocaları Mustafa İzzet ve Râkım efendilerin payı vardır. 1908’de okulu bitirdikten sonra bir süre Bâbıâli’de kâtiplik, Galatasaray Sultânîsi’nde Fransızca, güzel yazı (hüsnühat) ve resim öğretmenliği yaptı. Bir resim dolayısıyla tanıştıkları Abbas Halim Paşa tarafından Paris’e resim eğitimi için gönderildi (1910). Paris’te Academie Julian’da Jean-Paul Laurens’ın, Ecole des Beaux-Arts’da Fernand Cormon’un atölyelerinde ve Arts Decoratifs’de eğitim gördü. Bu sıralarda Avrupa’da akademik bir üslup niteliği kazanmış olan izlenimcilik (empresyonizm) akımına yakınlık duydu. Paris yıllarında tekniğini ve bilgisini geliştiren Feyhaman’ın portreye önem vermesinde Jean-Paul Laurens’ın etkisi aranabilir. Birinci Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle İstanbul’a dönmek zorunda kalan ressam, 1916’dan itibaren Galatasaray sergilerine düzenli olarak katıldı. Harp Mecmuası’nda savaş resimleri yaptı. İbrahim Çallı ve Sami Yetik ile Vezneciler’de Zühal Kırtasiye Mağazası’ndaki atölyede resim dersleri verdi. 1919’da İnas Sanayi-i Nefise Mektebi’nde resim öğretmenliğine başladı. 1922’de öğrencisi Güzin Hanım’la evlendi. 1926’da Sanayi-i Nefise Birliği’nin kurulmasında, Alay Köşkü’nün bu birliğe verilmesinde etkili oldu. Birliğin yurt içi ve Moskova, Bükreş, Belgrad gibi yurt dışında düzenlediği sergilere eserleriyle katkıda bulundu. 1927’de Sanayi-i Nefise Mektebi’nde başladığı görevine 1951’de emekli oluncaya kadar atölye şefi olarak devam etti. 1938’de hükûmetçe hazırlanan yurt gezisine katıldı; Gaziantep’e giderek o yörenin resimlerini yaptı. Emekliliğinde çalışmalarını sürdürdüğü Süleymaniye Camii civarındaki evini müze olarak İstanbul Üniversitesi’ne bağışladı. 6 Mayıs 1970’te İstanbul’da öldü. Feyhaman Duran kış aylarını Süleymaniye’deki, yaz aylarını ise Çengelköy’deki evinde geçiriyordu. Yumuşak bir anlatımı ve abartısız bir tekniği olan sanatçı sağlam bir desen anlayışının sahibidir. Yöntem olarak izlenimcilere yaklaşırsa da yerine göre ortaya çıkan gerçekçiliği veya anlatımcı yaklaşımı onu kendine özgü bir üslup sahibi yapmıştır. Görüneni olduğu gibi aktarmayan sanatçı özellikle portrelerinde modellerine ait iç dünyayı, karakteri aramış, portreciliği belli kalıpların ötesine taşımıştır. O Türk resim sanatında portre ressamlığının en büyük ustası olarak görülmüştür. Çiçek, meyve ve geleneksel objelerden oluşan natürmortları, yaratıcı bir çabanın ürünü olan hat sanatı eserleri bulunmaktadır. Sami Efendi’den, Galatasaray Sultânîsi yazı hocası İzzet, Mahmut Bey Matbaası hattatı Tahsin efendilerden yazı meşk etmiştir. Sülüs ve celî yazıdaki mahareti eserleriyle sabittir. tadır. Sami Efendi’den, Galatasaray Sultânîsi yazı hocası İzzet, Mahmut Bey Matbaası hattatı Tahsin efendilerden yazı meşk etmiştir. Sülüs ve celî yazıdaki mahareti eserleriyle sabittir.

Cumhuriyetin Üsküdar 100’leri
 
 
 
 
 
 
Aktif Ziyaretçi39
Bugün Toplam59
Toplam Ziyaret4105
Üyelik Girişi
Takvim
Hava Durumu