EBÜL‘ULÂ MARDİN
(1881-1957)
Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi Türk hukukçusu.
8 Ağustos 1881’de babasının görevli olarak bulunduğu İşkodra’da doğdu. Mardin’in ilim ve devlet hizmetiyle tanınan bir ailesine mensuptur. Babası, kazaskerliğe kadar yükselen ve başta dokuz ciltlik İḥyâʾü ʿulûmi’d-dîn şerhi olmak üzere din ilimleriyle ilgili eserleri de bulunan Yûsuf Sıdkı Efendi (ö. 1903), dedesi fıkıh alanında eserler veren Mardin müftüsü Ömer Şevki Efendi’dir. Babasının Fâtih Türbesi hazîresindeki sanduka kitâbesinde yer alan aile şeceresi kaydına göre soyu Hz. Hüseyin’e dayanmaktadır. Annesi, Konya’nın Hâdim kazasından tanınmış fıkıh âlimi Ebû Saîd el-Hâdimî’nin torunlarından Behice Hanım’dır. Büyük kardeşi Ârif Bey (ö. 1920), Basra ve Suriye valiliği yapmış, çeşitli ilmî eserleri de bulunan bir devlet adamıydı.
Ebül‘ulâ gençliğinde özel öğrenim gördü. Çarşambalı Ahmed Hamdi Efendi, Kastamonulu Ebûbekir Sıdkı Efendi gibi zamanının tanınmış âlimlerinin derslerine devam ederek icâzet aldı. Temel dinî ilimleri okudu; Arapça ve Farsça öğrendi. 1903 yılında Dârülfünun Mekteb-i Hukuk’tan birincilikle mezun oldu. Henüz öğrenci iken 24 Haziran 1900’de Temyiz Mahkemesi’nde kâtip olarak adliye mesleğine ve devlet görevine başladı. Mezuniyet sonrasında İstanbul Ticaret, İstînaf mahkemeleri ve Şûrâ-yı Evkaf üyeliklerinde bulundu. 1909’da Mekteb-i Hukuk’ta tatbîkat-ı hukukiyye dersini okuttu. Bu dersteki başarısı sebebiyle ertesi yıl hukūk-ı tasarrufiyye-i arâzî ve ahkâm-ı evkaf derslerini okutmak üzere davet edildi. Böylece 1910 yılında İstanbul’da Mekteb-i Hukuk ve Mülkiye’de arazi, evkaf ve medenî hukuk dalında öğretim üyeliğine başladı. Bu görevini, Mekteb-i Mülkiyye’de fakültenin Ankara’ya taşınmasına (1936), Hukuk Fakültesi’nde ise emekli oluncaya kadar (1951) sürdürdü.
1908’de Eşref Edip’le birlikte çıkarmaya başladıkları Sırât-ı Müstakîm’de daha çok hukukla ilgili yazılar yazdı. Yine Eşref Edip’le birlikte Sırât-ı Müstakîm Kütüphanesi’ni kurdu. 1912’de Kelime-i Tayyibe adlı bir dergi çıkardı. 18 Şubat 1912’de meşîhat-ı İslâmiyye’de görev aldı. Bir süre meşihat mektupçuluğu, ardından da meşihat müsteşarlığı yaptı. Meşihattaki görevi sırasında İlmiyye Salnâmesi’ni hazırladı. 1914’te meşihat müsteşarlığı görevinden ayrıldı; Medresetü’l-kudât’ta müderrislik yaptı ve Mecelle’nin ıslahı için kurulan komisyonda görev aldı. 4 Haziran 1915 tarihinde Şeyhülislâm Turşucuzâde Ahmed Muhtar Efendi’nin torunu, Necmeddin Molla’nın (Kocataş) kızı Bedriye Hanım’la evlendi. Yûsuf Sıdkı, Hatice Mâsume ve Sâliha Türkân adlarında üç çocuğu oldu. Osmanlı Meclis-i Meb‘ûsanı’nda Niğde (1914-1919) ve Mardin (1920) mebusu olarak bulundu. 1922’de Türk ordusu İstanbul’a girdikten sonra Refet Paşa tarafından İstanbul’un idaresi için kurulan Hey’et-i Müşâvere-i İdâriyye’de görev aldı. 1925 yılında İstanbul Barosu’na kaydoldu. Cumhuriyet döneminde de üst seviyede birçok kamu görevi yaptı; sosyal amaçlı derneklerde ve şirketlerin yönetim kurullarında bulundu. İsviçre Medenî Kanunu’nun iktibas ve intibakıyla ilgili olarak teşkil edilen komisyonlarda çalıştı. Üniversite bünyesinde çeşitli akademik ve idarî görevlerde bulunan Ebül‘ulâ 1 Eylül 1951’de yaş haddinden emekliye ayrıldı. Emeklilik sonrasında da ilmî çalışmalarına ve yayın faaliyetine devam etti; bu arada Huzur Dersleri adlı eserinin I. cildini yayımladı. 13 Ocak 1957’de İstanbul’da öldü. Mezarı Karacaahmet’te Küçük Selimiye Camii karşısındaki aile kabristanındadır.
Ebül‘ulâ Mardin’in Karacaahmet Mezarlığı’ndaki kabri – Üsküdar/İstanbul
Osmanlı döneminde köklü bir eğitim gören ve İslâm hukukuna vâkıf olan Ebül‘ulâ Mardin, yıllarca hukuk eğitimi yanında adlî ve idarî tatbikatın içinde bulunması, Osmanlı hukukundan başka Batı hukukunu ve pozitif Türk hukukunu da bilmesiyle dikkati çeker. Bu bakımdan arazi, evkaf, Mecelle ve medenî hukuka dair yazıları, Osmanlı hukuku ve modern Türk hukukuna geçişle ilgili tesbitleri ayrı bir ehemmiyet arzeder. Eski hukuktan yeni Türk hukukuna geçişte ve Cumhuriyet döneminde yeni hukuk mevzuat ve nazariyesinin gelişmesinde önemli katkıları olmuştur. Bu katkıları sebebiyle 1944 yılında, öğretim hayatının otuzuncu yıldönümü hâtırası olarak, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyeleri tarafından Ebül‘ulâ Mardin’e Armağan adıyla hacimli bir eser hazırlanarak neşredilmiştir. Ebül‘ulâ, hukuk araştırma ve eğitiminde geleneksel şerhçilik yerine, Mecelle’ye ve İslâm hukuk usulüne vâkıf olmasının avantajıyla, meseleleri genel kural ve bakış açılarına irca ederek sistematik metodu yerleştirmeye çalışmış, gerek ders ve konferanslarında, gerekse eserlerinde hukukî meseleleri daima tarihî ve mukayeseli metotla ele almış seçkin bir hukuk âlimidir.
Eserleri. Ebül‘ulâ, hemen hemen tamamı hukuk alanında yirmi beş civarında kitap, birçok makale, araştırma ve ansiklopedi maddesi kaleme almıştır. Bunların başlıcaları şunlardır:
Ebül‘ulâ Mardin ayrıca, genelde Hukuk Fakültesi’ndeki dersleriyle ilgili olmak üzere bir kısmı eski hukukla, çoğu modern hukukla ilgili arazi hukuku ve medenî hukuk alanında yirmiye yakın eser yazmıştır. Bunlar arasında Arazi Kanunnâmesi Şerhi (İstanbul 1335), Ahkâm-ı Arâzî (İstanbul 1338), Ahkâm-ı Evkāf (İstanbul 1340), Kitâbü’l-Büyû‘ (İstanbul 1340), Kitâbü’r-Rehn (İstanbul 1341), Hukūk-ı Tasarrufiyye-i Arâzî (İstanbul 1926) eski hukuka; Umumi Zâbıtalar (İstanbul 1928), Nesep (İstanbul 1930), Şahsın Hukuku (I, İstanbul 1932; II, İstanbul 1941), Miras Hukuku (İstanbul 1932, 1939), Asli Ayni Haklar (İstanbul 1934), Fer’i Ayni Haklar (İstanbul 1935), Aile Hukuku (İstanbul 1937), Borçlar Hukuku: Umumi Esaslar (İstanbul 1938), Aile Hukuku ve Nişanlanma (İstanbul 1944), Toprak Hukuku Dersleri (İstanbul 1947), Kat Mülkiyeti (İstanbul 1948) yeni hukuka ait eserleridir. Ayrıca birçok esere önsöz yazmış, başta İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi ve Sırât-ı Müstakîm (c. I-III) olmak üzere çeşitli dergilerde konferans, makale, inceleme ve ictihad notları yayımlanmıştır.
chrome-extension://efaidnbmnnnibpcajpcglclefindmkaj/https://www.uskudar.bel.tr/userfiles/files/MNA_Uskudarli_Meshurlar.pdf
https://islamansiklopedisi.org.tr/ebulula-mardin