SALİH BİLGİN
(1960-)
23 Mart 1960 tarihinde İstanbul’da doğdu. Aslen Afyon Bolvadin kazasındandır.
İlk orta ve lise tahsilini İstanbul Fetih Koleji’nde tamamladı.
İlk orta ve lise tahsilini İstanbul Fetih Koleji’nde tamamladıktan sonra 1980 yılında İTÜ TMDK Konservatuarı’na girdi.
Eğitimi sırasında Neyzen Niyazi Sayın’dan ney, Özdal Orhon’dan Türk musikisi solfej Nazariyat ve Repertuar, Hurşit Ungay’dan usul, Ahmet Kabaklı’dan edebiyat Cafer Açın’dan enstrüman bilgisi dersi Bekir Sıtkı Sezgin, Yalçın Tura, İhsan Özgen Demirhan Altuğ, Kani Karaca, Nevzat Atlığ, Cahit Aksoy gibi hocalardan çeşitli dallarda dersler aldı veya özel olarak onlarla birlikte çalışmalarda bulundu.
1984 yılında İTÜ nefesli Sazlar Ana Sanat Dalı Ney Bölümü’nden mezun oldu. Aynı yıl Kültür Bakanlığı İstanbul Klasik Türk Müziği Korosu’nun açtığı ney sınavını kazanarak göreve başladı.
Daha sonra İzmit Belediye Konservatuarı’nda kuruluşundan itibaren dört yıl hocalık görevini sürdürdü. 1988 yılında mezun olduğu okul olan İTÜ TMDK’da öğretim görevlisi olarak göreve başladı ve 2001 yılına kadar bu hizmeti aralıksız sürdürdü.
1996 yılında Yunan asıllı bir topluluk olan Roma ilk o Ensemble ile Amerika’da bir turne yaptı bu turnede Nashville Pathenon, Princeton University, New York Hunter College, Boston Meliotis Center’da “Parthennon to İstanbul” başlıklı bir dizi konser vermiş ve bu proje 1999 yılında aynı ülkede CDyi olarak yayımlanmıştır yine 1996 yılında ‘MIT Ağahan’ programı kapsamında Boston’da konser vermiş ve Harvard University Middle East Music Study Group Ensemble ve Musicology bölümünün hazırladığı seminerlere katılmıştır
1999 yılında kurdukları Cantemir Ensemble grubu ile konser ve albüm çalışmaları yapmıştır bu grubun faaliyetleri halen devam etmektedir. Cantemir Ensemble Prof. Şevvar Beşiroğlu, Şahin Bilgin, Murat Aydemir, Cengiz Onural ve Hüseyin Tuncel'den oluşmaktadır. Salih Bilgin, 2002, 2003, 2004 yıllarında Romeiko Ensemble Topluluğu ile Amerika'ya giderek New York, Boston, Washington, Chicago, Detroit şehirlerinde, Bartolamio ve World Music İnstitue'de konserler vermiştir. 2002 yılında Cengiz Onuralp ve Hakan Talu ile 'Dembudem' adlı topluluğu kurmuş ve aynı yıl Amerika'da San Francisco ve Santa Cruz'da konserler vermiştir. University of Santa Cruz'da Santa Cruz Ineshhdole Society ile atölye çalışması yapmıştır.
2000 yılında Çetin Körükçü‘nün yayımladığı ‘Türk Musikisi’ adlı kitabın ney bölümünü kaleme almıştır. 2001 yılında Tanburi Murat Aydemir ile birlikte ‘Neva’ isimli, klasik saz eserlerinden oluşan bir albüm yapmıştır. Bu albüm Kaf Müzik ve Golden Horn tarafından yurtiçi ve yurtdışında yayınlanmıştır. Bunların dışında pek çok albüme sazıyla katkıda bulunmuştur. Ayrıca Cengiz Onuralp Arya Grubu ile birçok sevilen televizyon dizisinin müzikleri müziklerini çaldı. Bunların içinde ‘İkinci Bahar’ ve ‘Hayat Bağları’ albüm olarak yayımlanmıştır. Bunun yanında bazı dernek ve müzik okullarında hocalık yapmıştır ve yapmaktadır. Halen TRT de yayımlanan ‘Seyirname’ adlı programa sazıyla katılmıştır. Salih Bilgin, hocası Niyazi Sayın’dan öğrendiği, ney yapımı, ebru yapımı, tespih yapımı, çalışmalarını sürdürmektedir. Kültür Sanat Bakanlığı İstanbul Klasik Türk Müziği Korosu’nda ses sanatçılığı görevine halen devam etmektedir.
Ney, klasik kemençe, tanbur, ud ve keman sazlarının usta hocalarımızla meşkinin yanı sıra, akademik düzeyde verdiği nazariyat ve solfej dersleriyle musiki eğitiminin sağlam temeller üzerinde yükselmesini hedefliyor. Hezarfen isminin gereğine uygun kurulan hüsn-ü hat atölyesi de kültürümüzün bir diğer sacayağı olarak sanat evinde kendine zemin buluyor. Hezarfen San’at olarak, bünyelerinde bir araya getirdikleri müzik topluluğu ile de etkinlik ve konser düzenlemekteler. 2015 Aralık ayından itibaren periyodik olarak Galata Mevlevihanesinde Mevlevi Ayin-i Şerifi icra etmekteler.
Hezarfen San’at olarak musiki eğitiminin yanı sıra kaybolmaya yüz tutmuş Türk el sanatları sahasındaki araştırma ve uygulamalarıyla da kültürümüzü zenginleştirmeyi amaç ediniyorlar. Zanaatı sanat gözüyle uygularken, usta zanaatkâr ve kâmil sanatçının ayrı noktalardan çıksalar dahi aynı noktada, yani güzellikte birleşeceğine inanıyoruz. Kişiye özel açılan neylerin yanı sıra, nadir bulunan hammaddelerden mâmul ve bir eşi daha olmayan; başpare, mühre, zahme ve ebru bizi gibi sanat gereçleri, Zanaatten sanata düsturu doğrultusunda meydana getiriyorlar.
https://www.hezarfensanat.com/